Merhaba
Eskiden birini aramak ücretliydi, eğer aradığınız kişi başka bir ülkedeyse bunun için ekstra bir bedel öderdiniz: 90’ların ortalarında, New York’tan Paris’e yoğun saatlerde yapılan bir arama (2025 yılı dolar kuruyal) saatte yaklaşık 113 $ tutuyordu.
Sonra internet geldi ve dünyanın her yerinden ucuza hatta ücretsiz arama yapmanın yolunu açtı… Tahmin edin ne oldu? Geleneksel uzun mesafe telefon şirketleri tehdit altında hissetti.
1995’te internetin yalnızca 16 milyon kullanıcısı vardı. Ama bu bile çevrimiçi telefon görüşmelerini faydalı hale getirmeye yetti. O yıl, VocalTec adındaki bir girişim, ilk ticari internet telefon yazılımını piyasaya sürdü; esprili bir şekilde i-phone (internet phone’un kısaltması) adını verdiler. Yazılım kısa sürede erken dönem web kullanıcıları arasında popüler oldu, çünkü ucuz uzun mesafe aramalar sunuyordu. Kısmen de FCC (Federal İletişim Komisyonu)’nin yerel erişim ücretleri gibi tarifelerinden muaf olduğu için. Bu durum, mevcut şirketlerin harekete geçmesine yol açtı; çünkü bunu adaletsiz buldular. 
1996’da ACTA (Amerika Taşıyıcılar Telekomünikasyon Birliği) 300’den fazla şirketi temsil eden bir kuruluş FCC (Federal İletişim Komisyonu)’ye bir dilekçe sundu. Bu dilekçede, uzun mesafe internet telefon hizmetlerinin, ortak taşıyıcı olarak düzenlenene kadar satışının yasaklanması talep ediliyordu. İnternet dostu Clinton Yönetimi bu dilekçeye karşı çıktı. Ancak nihai kararı vermek FCC (Federal İletişim Komisyonu)’ye düşüyordu. 
Tepki
İşte tam bu noktada “bilgisayar meraklıları” devreye girdi: web tarayıcısının öncüsü Marc Andreessen, San Francisco Examiner gazetesine, tarayıcısı Netscape’in gelecekteki bir yazılım güncellemesine çevrimiçi arama özelliği ekleyeceğini söyleyerek adeta bir protesto mesajı verdi (özellik hiçbir zaman hayata geçirilmedi).
Harvey Kaufman, NetSpeak Corp. Başkan Yardımcısı
Onların size bir uzak mesafe telefon görüşmesi için 10 $ ücret kesme imkanlarını mı zedeliyoruz? Ne yapalım, kaderlerine küsün
Jeff Pulver internet telefonunun ilk kullanıcılarından biri ve çevrimiçi telefon meraklıları için popüler bir e-posta listesi başlatmıştı. Direnişi bizzat üstlenmeye karar verdi. FCC (Federal İletişim Komisyonu) dilekçesinden önce, VocalTec sistemini kullanarak Free World Dialup adında ilk çevrimiçi telefon ağını kurdu. Onun e-posta listesi zamanla Voice on the Net coalition (Ağ Üzerinden Ses Koalisyonu) adını alan bir yapıya dönüştü: internet telefonu meraklılarından ve bu teknolojiyi geliştiren girişimlerden oluşan bir grup.
Bu dağınık ama yenilikçi grup, mevcut devlere karşı koymak ve bu filizlenmekte olan teknolojinin gelişmesine izin vermek için bir lobi çalışması ortaya koydu…
Sonraki 8 yıl boyunca VON (Voice on the Net coalition) koalisyonu, teknolojiyi dizginlemeye yönelik çeşitli girişimleri püskürttü; bu sırada FCC (Federal İletişim Komisyonu), ACTA (Amerika Taşıyıcılar Telekomünikasyon Birliği) dilekçesi hakkında karar vermeyi erteledi (VON hala faaliyet göstermeye devam ediyor). 1998’de FCC (Federal İletişim Komisyonu), çevrimiçi telefon hizmetlerine sempatiyle yaklaşan bir dizi açıklama yaptı. Bu arada iphone.com ise çevrimiçi telefon hizmetlerine karşı yasa koyuculara dilekçe verilmesini teşvik eden bir girişime ev sahipliği yaptı. Bunun gerçek bir taban hareketi mi yoksa geleneksel telefon sağlayıcılarının sahte bir halktanmış gibi gösterilen girişimi mi olduğu belirsizdi…
2000 yılında, ABD Temsilciler Meclisi’nden geçen bir yasa, telefon şirketlerinin internet erişimi için dakika başına ücret almasını engelledi. Ancak internet telefon hizmetleri bu kapsamın dışında bırakıldı. Bu durum, Jeff Pulver ve VON (Voice on the Net coalition) koalisyonunu harekete geçirdi ve Washington DC’de Internet Freedom Rally (İnternet Özgürlüğü Mitingi) düzenlendi. Etkinlikte FCC (Federal İletişim Komisyonu) başkanı yer aldı ve klasik rock performansları sahnelendi.
2004’te FCC (Federal İletişim Komisyonu), 8 yılın ardından nihayet ACTA (Amerika Taşıyıcılar Telekomünikasyon Birliği) dilekçesi hakkında karar verdi. Ancak bundan önce, Adalet Bakanlığı, çevrimiçi telefon görüşmelerinin normal aramalar kadar kolay dinlenebilir hale gelmesine kadar kararın ertelenmesini talep etmişti. FCC (Federal İletişim Komisyonu)’nin nihai kararı, Pulver Order olarak adlandırıldı ve bugün artık olağan kabul ettiğimiz dünyanın her yerine ucuz ve ücretsiz çevrimiçi telefon görüşmelerine izin verdi.
Bu, yerleşik şirketlerin yeni teknolojilerin sağladığı rekabeti engellemek için eski kuralları nasıl kullanmaya çalışacaklarının iyi bir örneği eğer uzun mesafe telekom şirketleri başarılı olsaydı, bugün Facebook ve Google gibi hizmetler dünya çapında ücretsiz sesli ve görüntülü arama sunamayabilirdi.
